Nispeten güzel ve nispeten kötü filmlerle geçen bir hafta daha. 2 tane müstakil yazımız var;
- The Girl with the Dragon Tattoo (2011) 7 / 10
- Lakposhtha parvaz mikonand (2004) 8 / 10
24 Mart 2012 Cumartesi
23 Mart 2012 Cuma
The Girl with the Dragon Tattoo (2011)
Ejderha Dövmeli Kız, bilindiği üzere bir roman. Bu romanın önce süksesiz İsveç yapımlı film serisi (3 filmlik) yapıldı. Zamanla serinin bu süksesizliği, haddinden fazla sükselilikle yer değiştirdi. Extended Cut'larının Türkçe altyazısı olmadığından zamanında izleyemedim her ne kadar merak etsem de. Bu sürümler için altyazılar geldiğinde ise David Fincher'in uyarlamasının yola çıktığı haberleri düştü. Her ne kadar kendimden iğrensem de, evet izlemedim ilk seriyi bu haber üzerine. İzlersem, muhtemelen daha iyi olacak olan bu yoldaki uyarlamayı izlerken daha az heyecan duyacaktım. Bir nevi sinemasever kaypaklığı diyelim mevzuya ve daha fazla deşmeyelim :)
22 Mart 2012 Perşembe
Turtles Can Fly (2004) - Kaplumbağalar Da...
Bir filme şaheser demeyi istemeyeli bir hayli zaman olmuştu. Bu filmle beraber o fetreti atlatmış bulunuyorum. Lakin şaheser diyemiyorum. Elimi ayağımı tutan bir şeyler var. Tam olarak belirleyebilmiş değilim bu elimi ayağımı tutanları ama varlıklarını hissediyorum tüm zerrelerimle. Çok üzüyor varlıkları. Zira film gerçekten çok iyi.
18 Mart 2012 Pazar
Katre-i Matem - İskender Pala
İskender Pala'nın romanlarına nedense öyle pek bi' ısınamadım ben. Halbuki kendisini severim. Tanışmamız (yazarlığıyla) eskilere dayanır ama o ilk başlardaki sempatisini koruyamadı nazarımda. Güzel güzel araştırmalar yapardı önceden; Osmanlı deniz tarihine dair, Divan Edebiyatı'na dair incelemeler vs vs... Bu çalışmaları olabildiğince akademik ve bir o kadar da yaratıcılıktan uzaktı. Ama güzel şerhler ve uzaktaki edebi tarihimizle, daha doğrusu uzaklaştırılmış edebi tarihimizle bizleri buluşturuyordu. Piştiğine(!) karar verdi ki, sonradan roman türüne evriltti yazım olayını.