İnsanlık çok büyük felaketlerle karşılaştı tarih boyunca. Ama hiçbir coğrafya Afrika kadar istikrarlı değildi yoksunluk konusunda. Şöyle bir arkaya bakınca siyasal bilimlerle uğraşmamda en büyük paylardan biri de Afrika diyorum şimdi. Nasıl olmasın ki? Televizyondan izlemek bazen yetmiyor insana... Bu sebepten Afrika'nın yeri başkadır bende.
2008 yılında kısa zamanlı çalıştığım bir kurumun, 'kısa vadede çözümü imkansız siyasi sorun/sorunlar yumağı haline gelmiş ülkeler'le ilgili saha projesi vardı. Ben hemen Afrika'yı kapmıştım. Şansıma gitmeyi istediğim ülkelerden Sierra Leone gelmişti. Uçaktayken uyuduğumdan mıdır bilmem, şehre doğru giderken bu farklı coğrafya çok etkilemişti beni. Masmavi bir gökyüzü ve altında çarşaf gibi serili duran kiremit rengi çöl... İnsana değişik duygular tattırıyor. Bu görüntü uzadıkça tüm coğrafyanın böyle olduğunu sanıyorsunuz haliyle. Biraz sonra ilerde beliren gür ve yemyeşil orman bir şok daha yaratıyor ve başlıyorsunuz heybedeki bilgilerle düşünmeye; bu cennetimsi yerin adeta kader haline gelmiş bu yaşam tarzının sebebi ne olabilir?
Cevap aslında çok net değil mi? Hele de biraz siyasal bilgilerle içli dışlıysanız yapın şöyle ortaya karışık bir analiz, değmeyin keyfinize sonra. Ama öyle olmuyor. Çözümsüzlük bu denli ortadayken hiçbir işe yaramayacağını bildiğiniz tanıları koymanın dayanılmaz ağırlığı çöküyor üstünüze. Ve kala kalıyorsunuz öylece...
İçinde milyonlarca insanın yaşadığı mülteci kampları, en ufak erzak yardımını görünce deliye dönen köy ahalileri, ot evler, insanların içlerinde gıdım kötülük olmadığının ispatı o masum gözler... Afrika başka arkadaşlar. Uzaktan anlaşılmıyor...
Bu film de son felaketlerden Darfur'u konu edinmiş. Sırf bu sebeple bile saygı duyulası bir film benim için. Tabii Darfur konusuna da biraz değinmek gerekebilir ama çok niyetli değilim. Dışarıdan bakılınca müslümanların (Janjaweed) başka müslümanları katletmesi gibi bir imaj söz konusu. Film de bu kanaldan ilerlemiş. Filmle ilgili tek itirazım budur ama bu insanlık krizine değinmiş olması bile bu önemli detayı atlamama sebep oluyor.
Filmin başındaki Uwe Boll, benim için bal yapmayan arıdır. Son 8 senede 20 civarında film yapmıştır kesin. O derece çalışkan biri. Ama ele avuca gelen projesine rastlamadım henüz. İşte bu filmle gözüme girdi kerata. O kadar projeye imza atacağına çek şöyle 3-4 film diyesi geliyor insanın ama 'sinema işte!'. Billy Zane önderliğinde, isimleri duyulmakla duyulmamak arasında gidip gelen bir oyuncu kadrosu var filmde. Daha çok ünlü oyuncular rol alır umarım bu tip filmlerde.
İzlerken tek sıkıntım alt yazıydı. En kısa zamanda daha güzel bir alt yazı gelir umarım diyerek filmi izlemenizi önereyim ve huzurdan affımı isteyeyim...