İnsanlarda bilge oldukları gibi garip bir önkoşul vardır. Kime sorarsanız sorun, dille söylemese bile kalben bilge olduğuna inanır. Hele de iki üç kuru bilgiye sahipse değmeyin keyfine. Nasıl keyifli olmasın ki, sözde bilgeliğine kulp da bulmuştur artık. Bu tip arkadaşlara selamların en güzeliyle gelsin bu yazı.
İlgilenenler bilir tüm filizofların çağları aşan bir uzlaşısı vardır; cehaletin mutluluk olması konusunda. Bu cümlenin ruhunu anladığınız andır farkındalık alemine girişiniz. Yalnızlığın üstünde tüten o soğuk ve keskin dumanı istemsiz biçimde içinize çektiğiniz andır, uykudan kalkma anınız.
Tüm düşünenleri birbirlerinden bağımsız bu noktaya getirenin, bilgi denilen şeyin imkansızlığı olduğunu düşünmüşümdür hep. Yani düşünüp edindiğiniz şeyin, algılanabilirlik elbisesine kavuşamayacağını farketmenize ve sadece sizin içdünyanızın kişiye özel süsü olarak kalacağını görmenize...
Bunun verdiği acıyı da hep algıya bağlarım. Kendi içdünyamızda edindiklerimizin insanlar tarafından algılanmadıkça aslında tam olarak varlık vasfı kazanamayacaklarını bilip, kendi üretimimizin başkaları olmadan yürürlüğe girmeyeceğini bilmemize... Başkalarına olan bu garip muhtaçlığımıza... Sonuç olarak mutlak etkenliğimizin mutlak edilgenlikle mümkün olabileceğine bağlarım.
Evet bu açıdan bakınca kesinlikle gizli bir kibir imajı oluşabiliyor. Ama kim demiş gerçek bilgi sahibinin alçak gönüllü davranabileceğini ve dahası davranması gerektiğini. Kant'ın dediği gibi 'bilmek lanetlenmektir'. Bilginin getirisi budur. Sizin seviyenize çıkması muhtemel bile olmayanların sizin hakkınızda küstahça yorumlar yapabilecek hakkı kendilerinde bulmaları gibi, bu yaptıklarının ne denli komik bir şey olduğunu bilip kendilerine acıyamayacaklarını bilmeniz gibi ve acıyamayacakları için bu garip tutumdan vazgeçmeyeceklerini bilmeniz gibi apacı birşeydir bilginin size sunduğu lanet.
Goethe'nin dediği gibi, insanın bilgisi arttıkça huzursuzluğu artar. Ama abimizin atladığı bir nokta vardır. Bu artış poligonunda bir de sorumluluk vardır. İnsanın bilgisi arttıkça huzursuzluğuyla beraber sorumluluğu da artar. Nasıl ki akıl sağlığı yerinde olmayanların yaptıkları kanunlar önünde cezai tedbirlerden muafsa, gerçek bilgiye ulaşamamış insanların da yaptıkları sizin onların ellerini bırakmanıza sebep olamaz. Bilgi size bu sorumluluğu gönüllü bir şekilde kabul ettirir.
Bu tip arkadaşlara son uyarımı yapayım. Cehalet bakir bir kavramdır. Bir kere bilgi sınırı geçildi mi geri dönmesi mümkün değildir. O andan itibaren uçsuz bucaksız hüzün deryasının gönüllü sefer kaptanı olursunuz. Sığınacağınız her liman bir öncekinden daha çok keder sunar size. Her limanda ayrı ayrı aşklar yaşarsınız, öznesi acı olan!!!
..
..
..
..
..
..
..
Ve saf delikanlı etrafa masum gözleriyle titrek bir atış fırlatıp kısık sesiyle;
-Eğer cehalet mutluluksa neden etraf mutlu insanlarla dolu değil!!??
DEDİ!
Mehmet Bulut
28 Eylül 2010 Salı
Biliyorum, O Halde Mutsuzum!!!
Etiketler:
Biliyorum O Halde Mutsuzum,
İdea,
Yorum
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bir şey diyim mi? Süpperdi. İnsanı bilimden ilimden soğutuyorsunuz yeminle :)
YanıtlaSilOnlar nasıl tanımlamalar? Tadı damağımda kaldı. Ağzınıza sağlık.
YanıtlaSilSenin deyişinle, 'insan değilsin Mehmet' diyorum. Daha da bir şey demiyorum :)
YanıtlaSilGoethe'nin dediği gibi, insanın bilgisi arttıkça huzursuzluğu artar..insan bu cümleyi dusundukce zaten altüst oluyor.. etme eyleme lütfen bizleri derin dünyalara gitmemize yardımcı olma :)
YanıtlaSilBenzetmeleriniz çok hoşuma gitti. Dopdolu birisiniz gibi gözüküyor. Okurken ezildiğimi hissettim :)
YanıtlaSilCümleler sanki çok büyük bir beynin kurguladığı bulmaca gibi :) Her çözüşte çocuklar gibi mutlu oluyor insan.
YanıtlaSilArkadaşımın önermesiyle okudum yazınızı ve çok sevdim. Bu tip yazılarınıza ara vermeyin lütfen...
@Burcu
YanıtlaSilÖyle bir şey yok :D
@Sedat
EyvALLAH.
@Nur
Sensin o :D
@MuStafa yıLdırım
Hacı bu konuda yardımcı olmayacağım :)
@Büşra
Yok öyle bir şey :)
@
Yok öyle bir şey :) Ara mı, Öyle bir şey de yok :D
Ne desem az bu yazıya.Harika bir şey çıkmış ortaya. Benzetmelerin cümlelerin müthiş, bir kere okunup anlanabilecek bir yazı olduğunu düşünmüyorum çok ama çok DOLU. Her cümle bitirmemek üzere okumaya başlanmalı:) Çözmüşsün hayatı Mehmet, cidden 'ölsen gam yemezsin':)
YanıtlaSilZekana ve ferasetine imreniyorum! Olayları insanları çok ama çok iyi tahlil ediyorsun ve HAKKta isabet ediyorsun. Hayatın özünü yakalamışsın sanki.
Vee son olarak, son cümle harika. İnsanın kafasına soru işareti tohumları atmışsın ve kaçmışsın:) Aynayı bize döndürmüşsün yine çok da iyi yapmışsın. Gönüllü Sefer Kaptanlığını bırakma derim..
Bir arkadaşım okulda verdi bugün bunu. Felsefe öğrencisiyim bu arada. Kesinlikle çok güzel ifade etmişsiniz. Anladığımı sanıyorum ama bu kadar güzel şeyler yazamayacağımdan sanırım siz en az bir üst seviyedesiniz benden. Bu da tam olarak anlayamadığımı söylüyor sanırım...
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil@melek
YanıtlaSilOrdan öyle gözüküyor sanırım...
@Buse
Teveccüh alçakgönüllülükle buluşunca, hele de bu buluşmanın vesilesi felsefe eğitimi alan biriyse tadından yenmiyor :)
Sondaki mükemmel betimli o cümle olmasa, emin ol daha az anlardım yazıyı. Yazı yalan atmiyim bana 3-4 size büyük geldi. Ama sondaki o cümle anlamama biraz daha yardım etti. Dediğin gibi hepimiz bilgili sanıyoruz kendimizi, öyle olmadığımızı da bilmemize rağmen. Bu tip tokatlar da olmasa o rüyada kaybolup gideceğiz. Hep vur sen böyle.
YanıtlaSilKendimizi ne sandığımızı bilmeliyiz, bilmediğimizi bilmeliyiz aslında. Arkadaşıma katılıyorum, sondaki o saf delikanlı uzaklardan kısık sesiyle seslenmeseydi bizlere işitemezdik yazının fısıldadıklarını, pas tutmuş kulaklarımızla...çok ama çok beğendim vakit buldukça okuyorum (anlamış gibi yorum yazmak istemiyorum ama anlamayı çok istiyorum bunun için sürekli okuyacağım bu yazıyı)
YanıtlaSilBiri(ler)inin dimağından süzülen bir yazı, bir başkasının 30 kere okumasıyla ancak anlamaya başlayabileceği bir kıvamda olabiliyor!!! :)
YanıtlaSilO nasıl bir sondur gerçekten :)
YanıtlaSilOkuduğumuzu genelde anlarız ama bu tür yazılarda kafada tam şekillenmiyor söylenen şey. Başka bir açı kazandım yazıyla. Hele son cümle iyice ters köşe yaptı :)
Her girişimde okuyorum nerdeyse. Eline sağlık.
YanıtlaSilArkadaşlar çok sağolun. Ama bu kelamlardan sonra yapmanız gereken 'höst len ukala' tarzı cümleler kurmak olmalıydı sanki :)
YanıtlaSilGünler geçti yazının üzerinden ama hala okuyorum hala okuyorum ve okuyacağım da! Kalem ve Kelam ehli bir dimag..
YanıtlaSil'Yazar, konuşur gibi yazar, yazdığı/yazar gibi konuşur.' Tam bi tutarlılık hali!.
Sana sadece Kolera'dan Sen Nasıl Bir İnsan'sını yolluyorum :)
YanıtlaSilYazı kendini nasıl belli ediyor. Yorum sayısına bak. Az bile ama. İnanır mısın ilk okuduğumdan beri bazı cümleleri hala anladığımı sanmıyorum. Eline sağlık devam et bu tür yazılara...
YanıtlaSilDiğer yazıya yorum yazmak için girmiştim. Bir daha okuyayım şunu dedim. Cidden eline sağlık ya, her okuyuşumda bir şeyler daha oturuyor. Bilmiyoruz... Bilemiyoruz...
YanıtlaSilŞu yazı sonundaki ifade çok iyi ya :)
YanıtlaSilİnsanlara hitap ederken, genelde "kardeş" diye başlarım lafa. Şu yazıyı okuyorum 2-3 aydır. Ben de blog tutuyorum, illa farketmişsindir giriş çıkışlarımı. Tahmin edebiliyorum yani bu yüzden. Yalan değil yani, ciddi ciddi 2-3 aydır devamlı okuyorum. Ve artık bir yorum yazayım dedim. Ve lafa kesinlikle "abi" diye başlamayı uygun görüyorum. Yaşının hiç mi hiç önemi yok. Şu yazıyı yazan bir insan kesinlikle benim abimdir.
YanıtlaSilGerçekten sağolasın hatta varolasın. Ne mutlu ki böyle bir insan olmuşsun ve bu yazıyı yazmşsın ve ben de keşfetmişim bu yazıyı. Çok şeyler kattı en azından bana. İlk okuduğumda da sevmiştim ama inan ki her okuduğumda üste koydu ve ortaya böyle bir hayranlık çıktı.
Ben ki, herkese tepeden bakan biriyimdir. Buna rağmen şu yazı adam etti diyebilirim beni. Yazmadan önce çok şeyler vardı kafamda ama şuan ne desem tekrar olacak gibi geliyor.
Sana kısaca dua ediyorum diyim. İnşallah hep daha da ilerlersin. Son olarak duam da, kutsiler bile sana saygı duysun inşallah!
@Serkan
YanıtlaSilYorumuna yorum yapasım geldi:) Eline sağlık. Bi çok insanın yapamadığı teşekkürü yapmış olduğun için!Vee Duana Aminn. Elfü elfi Aminnn hemde:)
Bu Dua Kendime edilmiş gibi sevindim! Zira yıl 2011 ve kırkyamalı bembeyaz elbiselerle düşlenen İnsan..
Ne diyim ki ikinizinde eline sağlık bea:)
@Serkan
YanıtlaSil"Arkadaşım" ağzına sağlık. Yorumlar gerçekten motivasyon sağlıyor da böyleleri uçuruyor insanı. Çok sağolasın.
Bu arada sondaki duayı tahminim üzere kaldırdığım bir yazıdan okumuşsun değil mi? Bu bile takipçiliğini ispat ediyor. Gerçekten helal olsun!
Amin... Ecmain...
Evet :) O yazıyı neden kaldırdığını hala anlamış değilim. Çok sağlamdı o da. Öyle felaket dualar görmedim ben.
YanıtlaSilKitapları olan bir yazar olarak, bu tür yazı yazanları anlamıyorum. Belli ki kafanızda bir şeyler var, ne diye kitap çıkartmazsınız. Sanırım sizin var çalışmalarınız. Elime geçmişti "İnsan Olmak" ama neden çok daha büyük bir yayınevinden çıkartmadınız ki? Neden daha fazla tanınmaya çalışmıyorsunuz ki? Bence bunun büyük bir vebali var, en azından sizde kesinlikle var. Bu ilmi Verene hesap vereceğinizi bizden iyi biliyor gibisiniz.
YanıtlaSilBen uyarımı yapayım bu çok güzel yazının hatrına. Severek takip ediyorum ama kızdığımı da bilin lütfen!
Yasin 20 demek :) BarekAllak Sana ya.
YanıtlaSilYasin 20, benim de dikkatimi çekti ama başlıklardan bağımsız yorum yazılacak yer yok be Mehmet. Onun bi çaresine baksana. Hemen gittim baktım, ne güzel bir şeymiş bu ayet. Ezbere biliyorum sureyi ama mealini bilmiyorum, var mı böyle bir şey. Ve inanılmaz etkiledi. Bilen kavimden olalım inşallah.
YanıtlaSil@Arzu
YanıtlaSilValla blog olunca bunun bi çaresi yok :) İdare edeceğiz artık :)
Elinize sağlık. Teşekkür edemeden geçemedim, çok keyif aldım yazıdan.
YanıtlaSilHişt bişey dicem. Bi daha yazsana bundan :)
YanıtlaSil