19 Mayıs 2011 Perşembe

Mad Men (2007-?) - En Bi Sağlam Dizi


Bloglar kapandıktan sonra nedense pek yazasım gelmedi. Hazır açılmışken, hem bu uzun arayı bitireyim dedim hem de neden daha önceden yazmadığımı pek anlayamadığım Mad Men hakkında iki üç şey yazayım istedim. Öyle diğer yazılar gibi uzun olmayacak baştan uyarayım. Isınma amaçlı, "izleyin!" temelli bir şey...

Dizi izleyen bir sinemasever olarak, izlediğim her dizi ufak da olsa suçluluk duygusu yaratmıştır bende. Nereden baksanız 40 dakika bölümler. 2.5 bölüm dizi 1 film yapıyor bu durumda. Koca bir sezon bittiğinde arkanıza yaslanıp "ya hacııı, şu sezon yerine 10 film izlerdin biliyorsun değil mi?" tipli sorularla yüzleşince de iyiden iyiye artıyor bu duygu.

Bunu söyledikten sonra neden Türk dizilerini izlemediğimi söylememe pek gerek kalmıyor aslında. 1 bölüm dizi 80-90 dakika. İnanılmaz bir şey. Herhangi bir sinemaseverin yapabileceği bir şey olduğunu sanmıyorum, film süresine eşit dizileri izleme eyleminin. Talimatlar verilmiş bakalım, umarım harbiden kısalır da ben de geri kalmam dizilerimizden. Tabii Yaprak Dökümü'lerden bahsetmiyorum. Gerçi yine kitabına uydururlar bir şeyler yaparlar bunlar. O kadar da ümitvar değilim yerli diziler konusunda.


İzlediğim çok güzel diziler var; Breaking Bad, Dexter, OZ, Rome... İlla da tek dizi söyle dense, kesinlikle House MD'yi söylerim. Diğer dizilerle bırak aynı cümleyi, aynı parafta bile kullanmam. O derece zeki ve o derece akıcıdır. Ama bu Mad Men cidden bambaşka.

Mad Men'e dizi demek aslında tam bir tanımlama olmuyor. Zira dizi basitliği yok kendilerinde. Basitliği derken, kalitesizliği anlamında söylemiyorum. Dizi dediğin sinemaya göre hep bir adım geridedir. Kurgusu kısadır bir kere. Ama Mad Men bu açıdan bakıldığında kesinlikle sinemaya daha yakın. Her sezonu ayrı ayrı inanılmaz deneyimler yaşatıyor bünyeye.

1950'lerin sonlarının ve 1960'ların başlarının New York'unu muhteşem resmetmesini mi, hayranlık yaratan karakter işlemelerini mi, sinematografi denen şeyin nasıl bir şey olduğunu ders verircesine ekrana yansıtmasını mı saymalı bilmiyorum diziyi överken. Ben hiçbirini saymayayım zira her defasında birbaşka özelliği geliyor aklıma. Abartı gibi gözükebilir ama gerçekten saygı duyulası bir yapım Mad Men.

Buna rağmen ilk başladığımda yaptığım yorumları hatırlıyorum da...
İlk 2 bölümden sonra: Beklediğim gibi çıkmadı. Ne entrika var ne başka şey. Halbuki çok farklı bekliyordum. Açılacağını umut ederek 1-2 bölüm daha dayanacağım!
3. bölümden sonra: Hala beklemedeyim, 'neden bu dizi bu kadar tutuldu' diye mırıldanarak!

Böyle başlamıştım diziye. Başlayanlar bu tepkileri verirlerse akıllarında bulunsun. Başlangıçtaki bu tepkiler normal. Hemen evham yapıp bırakmayın diziyi. Sonra zaten hemen dizinin o engin hemi de dingin atmosferi kaplıyor herbir yerlerinizi. Bir de söylemeden geçemeyeceğim, dizinin 4. yani son sezonu enfes. Sırf 4. sezonu izlemek için bile olsa, bu dizi izlenir. Ne yapıp ne edin şans tanıyın derim.


Jon Hamm olayına hiç girmeyerek, diziye ne denli vefasızlık yaptığımı da bi zahmet izleyerek farkedin :)

Uzun aradan sonra açılış böyle olsun.
Devamını Oku
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...