27 Temmuz 2012 Cuma

Mysterious Skin (2004) & La Mome (2007)


Child abuse üzerine izlediğim en normal olmayan filmlerden diyebilirim. Bu sebeple kültlüğünü kenara not etmiş olalım. Sonuna kadar hakediyor saygın bir kültlüğü. Saygın kültlük hea :)

Gregg Araki ile tanışmış oldum böylelikle. Daha öncesinde hiçbir filmini izlememiştim. Aslına bakarsanız izlemeye yeltendiğim filmi bile olmamıştı. Diğer filmlerini bilmediğimden değerlendiremeyeceğim bu filmin tüm filmografisindeki yerini ama eğer şu filmin hafif düşüğü bile varsa bir hayli yönetmenmiş derim kendilerine. Aynı zamanda filmin senaryosunu da yazmış eleman ve kolaylıkla çok büyük iş becermiş diyebilirim. Hikaye anlatırken araya iliştirilen temaların bu derece güçlü kalabilmesi kolay iş değil. Tuttum hasılı...

Child abuse dedik ama film tam anlamıyla bu bağlamda başlayıp yine bu bağlamda nihayete eriyor. Tabi başka yönlere de dalıyor ama asla dağıtmıyor asıl mevzusunu.

Filmin müzikleri çok hoş. Sigur Ros var yine. Zaten Sigur Ros ucundan olsun bir filmin soundtrackinde, ister istemez bir ayakları yerden kesilmişlik peydah oluyor izleyende. Diyorum, Sigur Ros'la çalışın arkadaşlar :)

Filmi izleme sebebimi atlamayalım ayıp olmasın. Joseph Gordon-Levitt oynamış yine. Zor bir rol ve eleman sanırım hiç zorlanmamış. Çok üst bir performans değil ama şu haliyle üstünden kalmış olması bile yeterli. Boşuna sevmiyoruz keretayı :)

Herkese önerilmez. Ben çoğu yerde rahatsız oldum. Eğer bu mevzular hava civa bize derseniz buyrun, demezseniz de deneyin derim. Zira ciddi manada sağlam bir film.

Mysterious Skin (2004) 7 / 10




Bazı hayatlar vardır, senaryoya dökülmesi fazla zahmet gerektirmez. Hatta düz bir filmin belgesel öğeleriyle donanması yeter de artar. Sanırım Edith Piaf'ın hayatı tam da böyle hayatlardan.

La môme, yani Kaldırım Serçesi, yani The Passionate Life of Edith Piaf tam da böyle bir film olmuş. Eğer Edith Piaf'ı tanıyorsanız zaten filme odaklanmanız pek mümkün değil. Zira Marion Cotillard öyle bir can vermiş ki oynadığı karaktere, duruyorsunuz film boyunca. Edith Piaf geri plana bile düşüyor. O derece muazzam derim ben :)

İlgili hayatı bilmeyenlerin filmi pek beğenmediklerini duyuyordum, hak verdim izledikten sonra. Hemen taze izlemiş ve fazla olmasa da ucundan Edith Piaf sevgisi olan biri olarak kolaylıkla söyleyebilirim ki, biraz bilgi ile izlenirse çok daha kondisyon sağlayabilir filmimiz. Bu haliyle az biraz Edithçiler için çekilmiş havası var. Aslında başka türlü nasıl çekilirdi bilmiyorum. Şu hali bile fazlasıyla belgesel havasına bürünmüş, daha açık hali nasıl olurdu cidden tahmin edemiyorum.

Kulaklarım yanıltmıyorsa filmde Edith Piaf'tan sadece 1 adet parça dinliyoruz. Ama yetiyor. Böyle güçlü ses, böyle farklı bir tını...

Marlene Dietrich sahnesi akılda kalası cinstendi. İnsan sevdiği insan anılınca farklı oluyor bea :)

Film olmuş ama filmden akıldan kalacak yegane şey Marion Cotillard'ın performansıdır. Ona göre izleyiniz derim ama izleyiniz derim :)

La môme (2007) 6+ / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...