23 Eylül 2010 Perşembe

The EVENT (2010) - Harbiden OLAY Bir Dizi!!!


17 Mayıstı. Öğleden sonraları...
Beynimin bir köşesinde FlashForward'ın iptal konusu, diğer bir köşesinde Lost'un bitmesi, bambaşka bir köşesinde de Fringe'siz geçecek 3-4 ayın handikabı var. Bu bilinçaltıyla Uefa kupasını kutluyorum bazı arkadaşlarla. Tabii tam olarak da veremiyorum kendimi. Neyse güldük, eğlendik, 3'lüler filan çektik. Sonunda eve geldim. Tüm senenin takip edilesi yapımlarının bir bir ortadan kalkmasıyla oluşan boşluğun ittirmesiyle, biranda yeni yapım haberlerine bakınırken yakaladım kendimi.

Dikkatimi çekmeyi başaran 4 tane yapım vardı. Avatar'da kullanılan müzikle sinema filmlerininkinden farksız fragmanı, fokusun kralını yaşattırıyordu adeta. Tanıdık oyuncuları, fragmanından anlayabildiğimiz kadarıyla gizem türünün 2010 temsilcisi olacak olması ve aksiyonuyla, dikkatimi çeken diğer 3 yapımı da elinin tersiyle itmişti The EVENT.


Ve 4 aylık büyük bekleyiş 40 dk önce sona erdi. Vuslat tanımı sanırım bu gibi kavuşmalar için kullanılıyor. Her nasıl becerdiysem, anlattığım bu 4 aylık bekleyişte beklentilerimi hiç yükseltmemeyi başarabilmişim ki daha ilk açılış sahnesinde 'abi dur bi mısır filan kap gel, normal bir şey olmayacak bu' dedim. Hemen mısırımı çayımı aldım, başladım seyre.


Lost'un bitmesine takipçileri olarak bir hayli burkulmuştuk. Tamam 6 yıl zaten kanmıştık Lost'a ama 6 değil 130 yıl sürse şahsen Beni sıkmayacak bir yapımdı Lost. Ve her ne olursa olsun normal bir alışkanlıktan ayrılmak bile burkuyor insanı.Tutun ki normal bir alışkanlık değildi Lost. The EVENT'in pilot bölümünü izlerken fark ettim ki, Lost'un biteceğine üzülme nedenim, tam olarak Lost'la alakalı değilmiş. Lost'un kendi özelinin de etkisi varmış ama aslan pay, Lost'la özdeşleşen gizem ihtiyacının artık yeteri kadar karşılanmayabileceği korkusuymuş. Ve evet fark ettim ki, artık Lost'a ihtiyacım yok. Artık The EVENT'im var.

'Hacım bi sakinsene, farkındasın değil mi henüz sadece bir bölüm yayınlandı?' sorularını duyuyor gibiyim. Aslında kendi kendime de birçok defa sordum şu yazıyı yazarken. 'Acaba bu kadar acınacak durumda mıyım?' diye. 'Sadece bir bölüm bu kadar etkileyebilir mi, ya da etkilemeli mi Beni?'. Bulabildiğim cevap, 'etkiledi abi, napimm?'

Dizi genel bir değerlendirmeyle, Lost'un halefi Benim gözümde. Evet her yeni diziye 'yeni Lost mu?' diye yaklaşmak biraz sevimsiz, tıpkı Arjantinli her yeni gelecek vadeden futbolcuya 'yeni Maradona mı' diye yaklaşmak gibi ama öyle abi :) The EVENT'in de bilimle gizemi harmanlayacağını seziyorum. Benim gibi felsefeyi uzay-zaman düzleminde ele almaya çalışanların takip ettiği, teorik fiziğin popüler tüm konularının kullanılacağını düşünüyorum dizide. Özellikle son sahnedeki 'Blue Beam' sandığım teknoloji şimdiden HAARP'ı garantiledi Benim gözümde. Hayırlısı bakalım.



Dizi mükemmel bir açılış sahnesiyle başlıyor. Daha ilk saniyelerde anlıyorsunuz ki, dikkat gerektirecek bir yapımla karşı karşıyasınız. Hemen ciddi bir konsantrasyon yüklemesi yapıp, göz bebeklerinizi biraz daha büyüterek başlıyorsunuz izlemeye. İlk olarak bir karmaşanın içindeyiz, kaosun ortasında. Başkana yapılan bir saldırıyı içerden izliyoruz. Seslerdeki ve gözlerdeki o titrekimsi hal duyguyu çok güzel veriyor.

Sonra dizi birden, gizem türünün son yıllarda olmazsa olmazı haline gelen FlashBacklere giriş yapıyor. Sayısını tam olarak hatırlamıyorum ama bir hayli FlashBacke hazır olun siz şimdiden. Bu sefer klasik FlashBackten daha çok sıra dışı bir FlashBack serisiyle karşı karşıyayız, tam da Lostvari olandan. Aynı sahneyi farklı zaman ve farklı kamera açılarından yine yeniden izlemek bile süper bir duygu katıyor diziye.

Ya da neyse, devam edersem spoiler manyağı olacak yazı. En iyisi merak uyandırma işlevini yerine getirip, 'I haven't told you everything' deyip kenara çekilmek.

Luther'la '2010'un bombası' kontenjanını doldurmuştum, The EVENT'le de '2010.5'in Bombası' kontenjanını kullanıyorum :D Vatana millete hayırlı olsun şimdiden :)

15 yorum:

  1. Luther'dan sonra yine fazlasıyla meraklandım bir dizi için. Hemen bakıyorum...

    YanıtlaSil
  2. Para filan almıyon dimeee bu yapımcılardan sen :) Nasıl iç gıcıklayıcı yazmışsın öyle?

    YanıtlaSil
  3. Çok merak ettim/ettirdin. Biran önce izlemeyi düşünüyorum.

    Blogu takip ediyorum 1 haftadır, diğerleri gibi sıkılıp bırakmazsın umarım. Her şeyiyle gayet güzel gidiyor şuan.

    YanıtlaSil
  4. Her yerinizden öpüyorum sizi. Blogda gezerken bu başlığı gördüm. Tabii meraklandım ve hemen izledim. Çok sevdim çok güzel dizi. Tanışmama vesile oldunuz, süpersiniz. Sırada Luther var :)

    YanıtlaSil
  5. Ben yazının başlığı ile başlamak istiyorum. Çok orjinal ve ince :) Yazıyı okudukça 'yok yaHUU, daha ilk bölümden naptınn Sen' diyesim geldi ama içimden bir ses bir kez daha yanılmayacağımı söylüyordu. Vee izledim hemen. Gördüm ki yine yanılmamıştım:) Dizi ilk bölümüyle sardı beni. Çok HAKKlı bir başlık ve başlığa yaraşır bir yazının ardından süper bir bölüm:) Güzel bölümler bizi bekliyor sanki.. (Tabii bu bölümlere yorumunu da bekliyoruz, alıkoyma bizi orjinal dilinden)

    YanıtlaSil
  6. Yazıyı okuyup merak etmemek, hemen edinip izlememek gerçekten çok zor. İzledim bir solukta ve gerçekten çok sevdim. Çok güzel bir dizi.

    YanıtlaSil
  7. Şimdi izledim çok güzel ya. O kadar ballandıra ballandıra yazmışsın ki izlerken buldum kendimi. Geleceği acayip parlak bu dizinin.

    YanıtlaSil
  8. İkinci bölümü de izledik. Çok güzel gidiyor. Bakalım ne olacak?

    YanıtlaSil
  9. Bu merak ettiren yazıdan sonra başladım. Şuan en sevdiğim dizi. En azından bu sezon başlayanlar içinde en sevdiğim :P

    YanıtlaSil
  10. İzninle bu yazıyı blogumda paylaşmak istiyorum, sorun olur mu acaba? Benim diziye başlamamı bu yazı başladı başkalarına da vesile olsun :) 4-5 tane daha tanıtıma rastgeldim ama sizinki içten ve bir hayli güzel olmuş :)

    YanıtlaSil
  11. Haydi hayırlısı. Flashforward gibi hayalkırıklığı olmasın da. Üçüncü cenazeyi de aynı yıl için de kaldırmayalım :)

    YanıtlaSil
  12. @eribol
    Hafiften cenaze hazırlıklarına başladık aslında :)

    YanıtlaSil
  13. Ben cenazeyi görmeye bile tahammül edemedim :)

    YanıtlaSil
  14. Dizi güzel ama hala bir konuya bağlayamadılar. Böyle giderse buda biter yakında

    YanıtlaSil
  15. Gidici zaten. Seneye neredeyse kesin yok gibi.

    YanıtlaSil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...