9 Ekim 2011 Pazar

Submarine (2010) - 80'leri Özleyen Var Mı?

 Orijinal boyutu için tıklayınız

Birileri çıkıp, Hollywood gibi bir endüstri oluşturup piyasaya tamamen egemen olsunlar. İstedikleri gibi at koştursunlar perdede. İstedikleri insan tipine ulaşmak için senaryolarının içindeki 'iyi' elemanları, istedikleri insan modellerine uygun yazsınlar. Sevmedikleri milletleri, ülkeleri ve de insan tiplerini hep kötü karakterlerle eşleştirsinler. Kendilerine uygun ahlak anlayışını yegane doğru gibi algılatmaya çalışsınlar. Kendilerinden olmayanları her daim terörist görsünler ve dahi göstersinler. Ve o kadar yüzsüz olsunlar ki bu at koşturanlar, kelimeler artık işlemesin onlara. Yüzsüzlükleri, yegane karakterleri olsun. Ve bu sayede birileri de çıkıp 'hopppppp' demek zorunda hissetsin bunlara. Öyle bir hop densin ki... Hollywood'un nicelik olarak binde biri kadar olamamalarına rağmen, nitelik olarak katlarca önüne geçsin bu hop deyiciler. Hayatı algılama şekillerindeki orijinallikleri perdeden akıtsınlar, yine kendilerine has 'rahatlıklarıyla'.

Sinema lütfen böyle bir şey olmaya devam etsin. İnsanların hayatlarında her zaman yaşanagelen süreçleri, bu kadar yalın ve orijinal bir şekilde anlatan insanlar asla kopmasınlar sinemadan. Sayıları hep artsın, daha da artsın ve en çok bu tip insanlar doluşsun kamera arkalarına. Ve tam da bu kronolojiye uygun olsun bu gelişim süreci. Sonda kazananların 'iyiler' olmasını, ilk kazananların 'kötüler' olmasına borçlu olalım. Ve sinemadaki bu gelişim, tıpkı sinemasal bir kurguyla olsun...

İşte böyle bir film bu. Neler neler denir bu filme, hem de neler neler. Algılamaya başladığımız dünyaya, biraz biraz mana yüklemeye başladığımız ergenlik dönemindeki o çalkantıları bu kadar güzel kurgulaması bile yeter. Daha aşk sancısının, insanı yedisinde de yetmişinde de akıl almaz bir biçimde nasıl 'başkalaştırdığı' var. Ki girişte de değindiğim üzere, sinemanın büyüsünü Hollywoodvari yansıtmaktansa tamamen insan yalınlığına uygun bir uslüba sahip olması var.

Hayat ne kadar komikse film de o kadar komik. Gözler yaşarmıyor belki ama iki tebessüm arası asla çok açılmıyor. İlla bir 'saf komedi' sahnesi gelip çatıyor zihninize. Ruhunuza çökmüş hüznü, dramın dibine vurulan diyalogların metin aralarında hep bir aldatma kaygısı yaşatıyor film size. İngiltere atmosferini de iyice yansıtıyor film; karanlığı, sadeliği, hayattan kopmuşluğu ve bu kopuşun rehavetimsi etkilerini...

Yönetmeninden haberim yoktu filmin. Sonradan fark ettim ki, çok izlemek istediğim dizilerden The IT Crowd'un oyuncularından biri olan Richard Ayoade imiş filmi yazıp yöneten. 33 yaşında genç bir adamın, böylesine güzel bir filmi ortaya çıkarmış olmasına mı sevineyim, daha genç olmasından dolayı önümüzdeki senelerde bunun gibi daha çok film yapabilecek olmasına mı sevineyim, aradayım şuan. Sanırım toplayıp hepsine birden sevineceğim :)


Filmin başka bir genç yıldızı daha var. Bu tamamen genç bir yıldız. Yaşı 19 ama en az 60'lık oynamış! Bu elemanı da henüz tanıdım bu filmle ve ismini kaydettim hafızama. Zira Craig Roberts ismini çok duyacağız gibime geliyor. Son zamanlarda izlediğim en güzel genç performanslarındandı. Eğer kendi yaşamında da canlandırdığı karakter gibi birisi değilse, izlerseniz bu dediklerimi doğrulayacağınıza garanti veriyorum.

Müziklerle film çok uyumlulardı. Cana can katar babındandı diyebilirim. Filme ruh katmışlar. Alex Turney'e ayrı bir selam çakalım. Tiz vakitte filmin soundtrack albümü dinlenile!

Uzatmamak üzere başlamıştım ama yine biraz uzadı sanki. Filmi izleyin derim. Hele biraz İngiliz sineması çekiyorsa canınız, kaçırmayın. 2010 yılının 'ayrı bir kenarda özenle korunası filmleri'nden biri olmuş kısaca Submarine. Ben sevdim, siz de sevin :)

2 yorum:

  1. O nasıl giriş öyle. Tadı damağımda kaldı. Yazılar devam etsin :) Hemen ziliyorum filmi.

    YanıtlaSil
  2. Farklı bir filmdi. Ne yalan atıyım hani, olurdu da filme bi yerlerde rastgelip izlemiş olsaydım sanırım sevmezdim hatta yarıda bile bırakabilirdim malesef:)

    Cidden müzikler çok uyumluydu. Bi de filmde bazı sahneler var ki insanın orada olası geliyor. Tıpkı koyduğun şu üstteki resim gibi.

    Bu arada şu girişlerin var yaa.. Demiyorum bi şey:) Sen sinemayı kullanıyon mu :P

    Eline gözüne sağlık.

    YanıtlaSil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...