15 Kasım 2011 Salı
Leyla ile Mecnun - Dizi Kendisini Tanıtsın Madem!
İlk bölümünden itibaren, müptela dolaylarından bir şeyi olduğum, Leyla ile Mecnun dizisine hep bir şeyler yazmak istedim. Nedense olmadı. Süreleri sebebiyle takip ettiğim hiç Türk dizisi yok uzun süredir. Aslında tamamıyla takip ettiğim de hiçbir zaman olmadı. Ve hayat böyle akıp giderken, dahası böyle akıp gitmeye de devam edecek gibi görünürken, bir şey(!) doğdu;
Hayatın akışını kesen. Eğriyi düz, düzü yüksek, yükseği engin, engini ulu yapan...
Abartmıyorum. Bunların hepsini kendi çapında ama yine de yapan bir şey Leyla ile Mecnun. Şu haliyle ne The Big C'ye ne Mad Men'e ne de diğerlerine değişirim. Kalite olarak bu saydıklarımın ve saymadıklarımın yanına bile yaklaşamayacakken, çıktığı toprakların dengeleri sebebiyle hepsinden önde gelir nazarımda bu güzel dizi. Onur Ünlü ve Burak Aksak ikilisinin başını çektiği kamera arkası ile Ali Atay ve Serkan Keskin'in başını çektiği kamera önüne hiç girmeyeceğim. Hepsi inanılmazlar. Hepsine ayrı Selam(!) olsun.
Normalde, bloga kendi yazımım olmayan hiçbir şey eklemiyorum. Eklenmesini doğru bulmuyorum. Hasılı ekleyemiyorum. Ama dizinin 2. sezon 11. bölümünün, yani 31. bölümünün sonu, tam da bu zamana kadar tanımlayamamak korkusuyla başlık açmadığım Leyla ile Mecnun'u özetler nitelikte. Uzun uzun anlatmak yerine ilgili bölümün son 80 saniyesi her şeye kafi!
Artık, başlamaları için başlarının etini yediğim geriden takip edenler de bir an önce güncele gelirler sanırım. Demii :)
Başlamayanlar da eh bi zahmet...
Onur Ünlü'ye de acil şifalar.
Gidenler, bizden hep bir parça götürürler.
O parçanın yerinde de derin izler kalır.
Herkesin bir yara izi vardır.
İnsanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi.
Herkesin bir yara izi vardır.
Kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan.
Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi.
Bu izlerle yaşamaya alışırsın.
Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin.
Ve bir gün, elbet birileri o yara izlerine dokunur.
Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar!!!
.
Etiketler:
2011,
altyazı,
Dizi,
Dizi Tanıtımı,
Dizi Yazısı,
Leyla ile Mecnun,
Türkiye
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum yazmıştım dün. Sanırım bloggerda yine olaylar olaylar var (:
YanıtlaSilEline sağlık. 3-4 paraf da olsa fazlasıyla yetmiş. Sen yine de her dizi-filme yaz bir şeyler (;
Burak Aksak'ın da eline sağlık. Çok güzel...
Benim yorumum da yok (:
YanıtlaSilBenim blog da dünden beri böyle. Ne oldu anlamadım gitti. Neyse bloggera sövme başlığı yapmayalım güzelim dizinin başlığını (:
Eline aklına sağlık. Dediğin gibi tanımlanmamalı bu dizi. Bu haliyle kalsın. Artık kim ne anlarsa o olsun.
Hayatın akışını kesen. Eğriyi düz, düzü yüksek, yükseği engin, engini ulu yapan...
YanıtlaSilHatta ve hatta .................... (:
Çok güzel dizi. Burak Aksak'ın da senin de elinize dilinize sağlık.
Bir şey diyim mi (:
YanıtlaSilo sözü bir yerden hatırlıyorum ben. nınınınııınnnn (:
İnsan Olmak'tan alıntı değil mi?
Diziye de hemen başlıyorum.
Arzu, kaçmıyor bir şey hea (: LM'ye de kullanayım dedim ne var. Benim değil mi (:
YanıtlaSilHacım süpermiş ya. Başımın etini yediler arkadaşlar izle izle diye. Şu videoyu görmeseydim hala da izlemezdim gerçi. İlk bölüm süperdi.
YanıtlaSilben ilk defa Burak Aksak gibi birini görüyorum.Abi nasıl yetenektir hayagücüdür zekadır yaa. Trt LM yi bitirdi kendini adam sanıyor.Çok pişman olacaksın Trt. Star da Ben de Özledimi bitirdi. Stara lafım olsun medcezir gibi dizilerin modası çabuk geçer ama Burak Aksak gibilerinin asla bitmez.
YanıtlaSil