25 Haziran 2012 Pazartesi

Mecid Mecidi Hz. Muhammed (sas) Filmi Çekiyor



Mecid Mecidi (Majid Majidi), İran sinemasının halihazırdaki açık ara en saygın isimlerinden, belki de en saygını. Hollywood ve diğer tüm devasa film klik(!)lerinin aksine, sinemayı basitlikle izleyiciye sunan zihinlerden ve kelamın görselliğe yenilişine tanık olduğumuz yüzyılın kelama zoraki gönül verenlerinden biri. Bir çırpıda tüm filmlerini sayabilir, her saydığımız filmi üzerine saatlerce konuşabiliriz. Öyle biridir kendileri...

Üzerine bir şeyler yazmayı planlıyordum Mecidi'nin ama konumuz farklı şuan. Bu güzel abimizin uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir yapım vardı. 11 Eylül saldırılarından sonra devinimi bol bir savunma refleksine giren Doğu (baskın olarak da İslam) medeniyeti, Doğu Konferansı gibi bir yapılanmaya gitti. Aslında gitti denmemeli. Zira gidilen yapılanmalardan sadece bir tanesi Doğu Konferansı. Pek çok oluşum var ne mutlu ki. Hepsini aynı şekilde seviyor, saygı duyuyoruz. Bazılarının isimlerini zikredip diğerlerini küstürmemek adına es geçelim şimdilik.

İşte bu konferanslardan birinde (2009'dakinde) Mecid Mecidi bu yapımdan bahsetmişti. Onur konuğu olarak katıldığı konferansta, pek çok soruya içten cevaplar vermişti. Sinema ve siyasetle ilgilenmem sebebiyle, ünlü simalarla yakın durmamak prensibimden bile vazgeçmiştim. (heygidi günler heyy :) ) Konunun konuşulduğu her toplantıya katılmıştım konferans süresince ama sonradan basında ve medyada yer bulmayınca diğer Hz. Muhammed (sas) odaklı filmlerin ağza bir parmak bal çalma hükmündeki haberleri gibi bir şey sanmıştım.

Gün döndü, zaman geçti ve birkaç gün önceki Mardin Film Ofisi Derneği'nce düzenlenen '7'nci SineMardin Uluslararası Film Festivali'nde güzel haberler peydah oldu. 3 yıl kadar önce duyumlarını aldığım film artık olmuş durumda. Yarısı tamamlanmış hatta.

Güzel haberler diyorum ama rezerv durumda sakıncalar da var tabii. Doğu Konferansı'nda bu konu üzerinde durmuştum; acaba Efendimiz'in (sas) simaları görünecek miydi, tasvirleri açıkça yapılacak mıydı veya imaların boyutları ne durumda olacaktı filmde?

Son bilgiler ışığında yüz gösterme olmayacakmış denilebilir ama Efendimiz'in (sas) bedeni gösterilecekmiş. İnancım açısından karşıyım bu duruma. Şöyle ki, her şeyin görselliğiyle var olduğu böyle bir zamanda, bu yıkım şebekesinin karşısında, en bariz olarak İslam medeniyeti duruyor naçiz kanaatime göre. Ve bunu da kendi kutsallarıyla kurduğu ilişki sayesinde güçlü bir şekilde yaşatıyor. Sırf (başta Taliban olmak üzere) radikallere benzememek adına, böyle bir yola gidilirse, korkarım ki önü açılır böyle hareketlerin.

Başta El-Ezher olmak üzere Sünni çevreler şiddetli bir şekilde karşı çıkacaklar duruma. Bakacağız bakalım, bu tepkilere nasıl karşılıklar gelecek. Umarım tadsız tuzsuz olaylar olmaz. İçimizden birinin böyle hareketlerde bulunması belki dinginleştirici etki yaratabilir ama Şiilik antipatisinin gün yüzüne çıkma potansiyeli de her zaman mevcut. Beklemedeyiz...

Filmle ilgili birkaç şey söylemek gerekirse de; Efendimiz'in (sas) çocukluğunu konu edecek ilgili yapım. Peygamberlik öncesi yaşantıyı seçmiş olmaları güzel. Zira Peygamberlik öncesini anlattıklarında asıl propagandası yapılan din değil de ahlak olacak. Bu vesileyle filme karşı, Batı kaynaklı, eleştirilerin bir kısmı absorbe edilecek.

İlk kareler de yayınlanmış durumda; (üstlerine tıklayarak büyük hallerini görebilirsiniz)

 

  

9 yorum:

  1. Off çok güzel bir haber bu. Birkaç cümleni cımbızladım yine bu arada. Mecid Mecidi yazını bekliyorum ;)

    YanıtlaSil
  2. Şayet peygamberlikten önceki yılları konu edineceklerse yüzü hariç vücudunun gösterilmesi o kadar da yankı bulmayabilir. Elbette ben hiçbir şekilde gösterilmemesinden yanayım. Yalnız bu şekilde yani çocukluk döneminin konu edilmesine çok sevindim. Güzel ahlakın en güzel şekilde izleyiciye sunulmasını umut ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şöyle bir durum var. Ben dediğim gibi baştan beri takip ediyorum. Şiilikte tasvirler o kadar da önemli değil. Yani kolaylıkla yüz gösterebilirler inancı hakim Sünnilerde. Ve zaten filmin ilk yapım aşamasında Hz. Muhammed'i (sas) oynayan aktörün yüzü gözüküyormuş. Sonrasında bir hayli tartışma da oldu. Ve ondan sonra geri adım oldu sanırım ve sadece bedeni gösterilecek dendi. Ben yönetmene inanma taraftarıyım şuanlık. Zaten Batı'ya derdimizi anlatacağız diye Doğu'nun olmayan birliğini daha da baltalamak çok ahmakça bir hareket olur. Mecid abinin böyle bir şey yapacağına inanmak istemiyorum :)

      Projeyi sonsuz destekliyorum ben de:)

      Sil
  3. Açıklamalarınız için teşekkürler. Mecit Mecidi hem aktörlük döneminde, hem de yönetmenlik döneminde insanları hayran bırakmıştır. Hz Peygamber'in (asm) ahlaki güzelliğini kimse tasvir edemese de, bu alanda yapılmış filmlerin en iyisinin Mecidi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu zaman oluşacağına inanıyorum. Peygamber-i Ekrem'in temsilini bedenen gösterip simaen göstermeyeceğini düşünüyorum; Veysel Karani Hazretleri ve Peygamber'e olan aşkını anlatan İran Filmi; "Setareh Soheil" (the Star of Soheil/Süheyl Yıldızı) de de durum budur. Ehl-i Beyt'i anlatan diğer dizi-filmlerde de durum aynıdır (örn. İmam Ali, Elçi, Aşkın Velayeti vs.) Bir bilene sorduğumda bana şöyle dendi: gayr-ı müslimlerin adına film çektikleri Peygamberler hakkında İran filim yapıyorsa, diğer-yanlış sûret akıldan silinsin için, yüzünü gösteriyorlarmış. "Nasepas" (Vefasızlık) filminde Hz Musa'nın (a.s), "Ruhullah" filminde Hz İsa'nın (a.s) yüzünün gösterildiğinin sebebi buymuş. Yine de, isteyen ülkeler filmi edinirken yüzünün gösterilmediği şekilde yayımlayabiliyorlarmış, örneğin "Hz Meryem" dizisinin Türkçe düblajında Hz Zekeriyya temsilinin yüzü gösterilmiş, Lübnan'da çıkan Arapça düblajında ise yüzü nurlandırılmış-gösterilmemiştir. Emin olunuz ki, İran bi'setten sonraki Hz Peygamber'in (asm) temsilinin yüzünü göstermeyecektir. Film ilerleyişi hakkında bilgi verdiğiniz ve paylaştığınız resimler için teşekkür ederim. Acaba filmin adı nedir? ve resmi sitesi var mıdır? ki, oradan takip edelim inşAllah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmin sitesi veya ismi şuan itibariyle yok. En azından bildiğim kadarıyla mevcut durumda değiller. Ama isminin "Muhammed" olabileceği yönünde bir şeyler hatırlıyorum. Mevzu yukarıda değindiğim sebepler dolayısıyla bir hayli nazik. Sanıyorum o sebeple, film hakkında güncel bilgi akışına sahip olamıyoruz. Kapanık bir strateji ilerletip, müdahale olmasını engelleyeceklerdir son dakikaya kadar. Ben güvenmek istiyorum Mecid Mecidi'ye. Umarım hayal kırıklığı yaratmaz, suret gösterme mevzusunda.

      Sil
  4. Merakla bekliyorum. Teşekkürler bilgilendirme için.

    YanıtlaSil
  5. Yazıda ve yorumlarda bir şey dikkatimi çekti. Bazılarınız Hz. Muhammed'e (sas) arasında noktası bile yok? Biriniz (asm) demiş ve yine noktalama yok. İlk defa sizde gördüm bu kısaltmaları ne yapmaya çalıştığınızı açıklayabilir misiniz? Benim bildiğim doğrusu (s.a.v.)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cümle düşüklükleri olmuş sanırım ama olayın özünü anladım sanırım.

      Şöyle; mevzu salat ve selam. Salat ve selamın lazım olduğuna iman da tam. İşte burada olay dünyevileşiyor ve insan adedinceye dönüşüyor. Sizin selamınız ayrıdır, başkasının salatı farklıdır. Temelde aynı manaya gelseler de farklı şekillerde söylenebiliyorlar. Kaldı ki şu dediğiniz 3 adet kısaltma en özetlerdir ve en popüler olanlardır. Doğrusu diye bir şey yok, her 3'ü de doğru. Noktalama işareti bir imla meselesi. Siz öyle noktalama kullanmak istiyorsanız mesele yok. Ama bazı kısaltmalar zaman içerisinde markalaşırlar ve kısaltmadan ziyade terim hüviyeti kazanırlar. Sas, Sav ve Asm böyledir. Noktalama işaretine gerek duymuyorum ben.

      Çaba bu yani. Altında kötü şeyler yok :)

      Sil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...