Hani bir türlü modası geçmeyen sorular vardır, ergen genç kızların müptela olduğu tipten; adaya düşsen yanına ne alırsın, şunu bir kelimeyle nasıl anlatırsın vs gibi... Nesiller eskir ama bunların modası bir türlü geçmez. Ne zaman o bir kelimeyle kendimi ifade etmemi isteseler, seçtiğim kelime her seferinde arı oldu. Hala da vazgeçmiş değilim arıdan. Hayatı siz de Benim gibi çeşit çeşit çiçekleri barındıran koskoca bir bahçeyle tahayyül etseydiniz, eminim arı benzetmesini kolayca sahiplenirdiniz.
Hayat, sadece belli bir takım yollarla anlaşılamayacak kadar kompleks bir yapı gibi gelir Bana. Bazıları hayatı anlama yolunun illa da bilimden geçtiğini savunur. Yolumuzu sadece bilimin ulaştığı sarsılmaz gerçeklerin ışıkları aydınlatabilirmiş. Onsuz söylenen her şey yanlışmış. Her tekelvari düşünce gibi bunun da hatalı olduğuna inanıyorum. Dediğim gibi hayat çiçekler bütünüdür. Bilim de bu çiçeklerden, hem de en güzel çiçeklerdendir ama bal için gerekli tozları barındıran tek çiçek değildir.
Bu dünya bahçesinde illa bir çiçeğe en saygın çiçek payesi verilecekse, hakeden kesinlikle sanat olmalı. Kuru ve elit anlamıyla değil tabii. İnsan ruhunu harekete geçiren gayret, şeklinde tanımladığım şeyi kastediyorum. Bir resim, bir bina veya başka bir sanat eseri fark etmez. Her türlüsü olur, yeter ki insanın içinde bulunan o mükemmel potansiyeli ufak da olsa 'kick'leyebilsin.
Benim için çok fazla fark etmiyor. Bazen bir şarkının sadece bir kelimesine yapılan vurgu veya bir filmin sadece bir sahnesindeki karakterin bakışı... her şey o 'kick'i sağlayabiliyor. Ama bir de komple eserler var, şaheser diye tanımladığımız şeyler. İşte onlara en güzel örneklerden biri sebep oldu, gece gece bunları yazmama; Hüseyin Aydemir'in Yıldızlar Gecenin Değildir'i.
Lütfen okuyun ve lütfen yavaş yavaş olsun okumanız. Bitmesini istemediğiniz bir şeye başlamışsınız gibi yavaş. Her bir cümlede sanki hayatın tüm manası yatıyormuş da, dikkatli okuduğunuzda hayatla ilgili merak edeceğiniz hiçbir şey kalmayacakmış gibi okuyun.
Yıldızlar Gecenin Değildir
Ceylanları vurulmuş dağlardan
Bir tutam kekik getireceğim size, bir avuç kan.
Bir selvi gibi dikilip önünüze
Ölümü hatırlatacağım durmadan.
Keklik zindanı gözlerinize mil çekip
İçinize bükeceğim bütün yolları.
Hangi yola çıkarsanız çıkın
Hep kendinize döneceksiniz.
Bir tutam kekik getireceğim size, bir avuç kan.
Bir selvi gibi dikilip önünüze
Ölümü hatırlatacağım durmadan.
Keklik zindanı gözlerinize mil çekip
İçinize bükeceğim bütün yolları.
Hangi yola çıkarsanız çıkın
Hep kendinize döneceksiniz.
Siz, ey bu şehrin karanlık sokaklarında
Kaf dağını arayan kervanın Sefil yolcuları.
Boşluğa giden hayatların
Boşluğa giden hayatların
Ayaklarına prangalar vuracağım, ellerine zincir.
Dağ yellerini doldurup göğsüme, haykıracağım:
Dağ yellerini doldurup göğsüme, haykıracağım:
-Yıldızlar gecenin değildir.
Karanlıktır, köhnedir dünya
Karanlıktır, köhnedir dünya
Ve bir yolcusunuzdur siz...
Bunu size nasıl anlatsam!
Hani yüzünüz görünmez ya kirli sularda,
Sırrı dökülmüş aynalarda
Hani silik hani paramparça...
Boynu bükük çiçekler getireceğim size koparılmış
Bunu size nasıl anlatsam!
Hani yüzünüz görünmez ya kirli sularda,
Sırrı dökülmüş aynalarda
Hani silik hani paramparça...
Boynu bükük çiçekler getireceğim size koparılmış
Dicle'nin, Sakarya'nın kıyısından
Yüreğimin tam ortasından taşıp gelen bir sesle:
-Ağlayın, diyeceğim
-Ağlayın, diyeceğim
-Ağlayın ağlayın
-Ey analardan şefkat, çöllerden merhamet emmiş çocuklar ağlayın
-Ey analardan şefkat, çöllerden merhamet emmiş çocuklar ağlayın
-ve göz yaşlarınızla sulayın kuytularda kuruyan çiçekleri.
Bir Yunus Sabahı çalacağım bütün kapıları bir bir
Kırmızı bir şal gibi örteceğim şafakları
Çıplak omuzlarına
Ve sarhoş gecelerine şehrin.
Minareleri dayayıp şakağına
Uyandıracağım kirli uykulardan:
-Çıkın koynundan karanlığın
-Geceyi bu kadar sevmeyin
-Yıldızlar gecenin değildir!!!
Bir Yunus Sabahı çalacağım bütün kapıları bir bir
Kırmızı bir şal gibi örteceğim şafakları
Çıplak omuzlarına
Ve sarhoş gecelerine şehrin.
Minareleri dayayıp şakağına
Uyandıracağım kirli uykulardan:
-Çıkın koynundan karanlığın
-Geceyi bu kadar sevmeyin
-Yıldızlar gecenin değildir!!!
Böyle bir şiirle tanıştırdığın için teşekkür ederim. Süperdi gece gece.
YanıtlaSilSon parafı aklımdan çıkarmamaya dikkat edeceğim bundan sonra. Uyguladığım herşeyde, bundaki gibi yarar gösterir umarım.
YanıtlaSilŞiir mi yazıdan güzeldi, yoksa yazı mı şiirden fazla!.
YanıtlaSilBu yazıyı okumadan sadece şiirini okumak yetmezmiş. İyi ki dinlememişim sözünü (:
Her ne kadar büyük olsa da şiirin yeri benim için, böylesi bir işaret olmadan bu şiir bu kadar vurmazdı..
Parmağının ucunda gözlerim.. hangi yıldıza işaret edeceksin diye beklemedeyim!.
Bilmek böylesi bi Şey galiba, İnsan tutamıyor kendini ki BİLEN, kendisi+1 kişinin daha haberi olması için paylaşıveriyor gecenin bi saatinde tam da yıldızlar gecenin koynunda bizler mışıl mışıl uyuyorken.. Okurken yazını çok heyecanladım, devamında tanıştığım şiir heyecanımı daha da arttırdı. Ama bu önsöz olmasaydı ve bildiğim O Yıldızdan gelen Işığım da olmasaydı böyle hissetmezim. Ne diyim ki Sana :) İyi ki varsın!
YanıtlaSilBeni hatırlamazsın sen şimdi :)
YanıtlaSil2006'da üniversite kayıtlarında sıra beklerken tanışmıştık. Söz şiirden açılınca bu şiiri söylemiştin orda. O günden beri en sevdiğim şiirlerdendir. Blogu Arzu'dan duydum. Hayırlı olsun.
@Figen
YanıtlaSilAyıpediyorsun neden hatırlamıyım? Bir de Ben yani :)
Biliyorum bayağıdır görüşemedik ama İzmir sapa kalıyor Bana :)
Figen orda birkaç tane daha şiir söylemişti. Diğerlerini silmişsin bakıyorum da. Çok güzel sunmuşsun Mehmet. Beynine sağlık. Anlayana çok şeyler anlatan bir şiir gerçekten...
YanıtlaSilŞimdi tanıştım şiirle. Önce şiiri okudum ne yalan söyliyim normal bir şey gibi geldi. Sonra son parafgrafı okuyunca daha bir anlamlı geldi. İlk 3 şiirimden biri bile oldu hatta.
YanıtlaSilNe kadar teşekkür etsem diye düşünüyorum...
YanıtlaSilDün gece film yazılarına bakarken Inception sevgini gördüm ve sonunda izledim filmi. Onun üstüne bugün blog bakınırken bu yazıyı gördüm. Filmin üstüne o kadar iyi gitti ki "kick". Sizinle ilgili hiçbir şey bilmeme rağmen şu yazınız sebebiyle hissettiğim minnet duygusunu anlatamam size. Bazen insanlara çok ufak şeyler, çok büyük katkılar sağlayabiliyor...
Lütfen çok daha fazla yazın.
@Selin
YanıtlaSilİlk 3... O kadar da değil yaff :P
@Sibel
Bir kişinin daha Inception izlemesi yetmezmiş gibi, buna bir de katkım mı olmuş :) İzleyerek fazlasıyla teşekkür etmiş olmuşsunuz. Bir de tekrar yapın, minneti de ortadan kaldırın Bence :P
"Bazıları hayatı anlama yolunun illa da bilimden geçtiğini savunur. Yolumuzu sadece bilimin ulaştığı sarsılmaz gerçeklerin ışıkları aydınlatabilirmiş."
YanıtlaSilAğzına sağlık.
Sevgili arkadaşlar bu şiirin sahibinin ismini de yazsanız daha doğru olurdu... Ben söyleyeyim şiir yönetmen şair Hüseyin Aydemir Bey'e aittir.
YanıtlaSil@Adsız
YanıtlaSilYazıyı okumadınız sanırım. Zira yaıznın içinde şairin ismi geçmekte. Bakınız şöyle; "İşte onlara en güzel örneklerden biri sebep oldu, gece gece bunları yazmama; Hüseyin Aydemir'in Yıldızlar Gecenin Değildir'i."
evet, farketmemişim... özür dilerim
YanıtlaSil@Adsız
YanıtlaSilHassasiyetiniz için kutlarım bu arada. Yazar çizer başta olmak üzere tüm üretenlerin isimlerini anmamak olmaz. Anılmama olasılığına bile tahammül edilmemeli. Hüseyin Aydemir'e selam etmiş olalım bu vesileyle. Selamet bulsun inşaAllah.