22 Aralık 2010 Çarşamba

Anything For Her (2008) - Sıradan Bir Adam...


Hiç bıdı bıdı etmeden baştan söyliyim bu sefer, acayip sevdim filmi. İzlerken kendimi kaç defa monitöre malak malak bakarken yakaladım, sayısını bile hatırlamıyorum. Film en yalın ifadeyle ruhunuza işliyor, çok büyük acıtıyor!!!

Film devamlı dikkatimi çekiyordu ilk çıktığından beri ama o kadar film arasından bir türlü elime gelmiyordu. Hatta vizyona girdiğinde aksiyon filmlerini tercih ettiğimden son anda 2 defa kapısından dönmüştüm. Böyle böyle aklımda yer etmesinin üstüne, Russell Crowe'le Liam Neeson'un dahil oldukları The Next Tree Days filminin ilk haberleri geldiğinde, filmle ilgili bilgilere bakınırken, bu filmin yeniden çekimi olduğunu öğrendim. Böylece izlenecekler kısmından, bir an önce izlenecekler listesine kolayca terfi etmiş oldu Anything For Her.

Güzel bir huyum vardır, mazimiz ne kadar geçmişe dayanırsa dayansın, bazı yapımlara sıfır beklentiyle yaklaşmayı başarabilmişimdir her zaman. Bu filme de tam olarak böyle başladım. ''Nasılsa yeniden çekildiğine göre, o kadar da güzel bir yapım değildir'' içgeçirmeleriyle de süslemedim değil bu beklentisizliğimi. Çok da güzel yapmışım :)

''Mutlu mesut bir aileniz var. İşiniz gücünüz yerinde. Çok sevdiğiniz eşiniz ve biricik oğlunuzla sevgi pıtırcığı dolaylarında takılıyorsunuz... Günler böyle ilerlerken eşiniz haksız yere hapse düşse ne yapardınızın cevabına, Sıradan Bir Adamın neler yapabileceği formülüyle ulaşmanın en güzel örneğidir'' derdim, kendine has uslubunla Anything For Her'i anlat deselerdi. Filmin bir diğer ismi, fransız yapımı olması sebebiyle Pour Elle bu arada.

Filmin hafızanızda yer etmesini sağlayacak faktörler çok. Dediğim gibi iç acıtan hikaye var bir kere. Hadi hikaye beni o kadar da sarmadı deseniz bile, Vincent Lindon'un muhteşeme yakın oyunculuğu için izlenir bu film. Nasıl ince ince işliyor karakteri anlatamam. Zaten hikayeye yaptığım vurgunun temel sebebi de bu abi. Resmen gece gece büyüledi bendenizi. Son zamanlarda aklımda kalan performanlardan biridir kesinlikle. Daha fazla devam etmesem iyi olacak. Zira spoisizlik desturum pek yerinde duracak gibi gelmiyor bu sefer.

Çok sevdiğim bu hikayeyi yeniden izleyecek olmam ve bu filmde 3-4 sahnenin daha uzun anlatılması gerektiğini düşünüyor olmam, ilk defa bir remake yapımın varlığına kızdırmadı beni. Kızmak ne kelime, sevindirdi bile. Holivud'a selam etmiş olayım, bu güzel hikayeye iyi davranmış ol emi!

Genelde küsürleri bir yukarı tamamlarım ama bu sefer en dolusundan veriyorum;

7 / 10

3 yorum:

  1. Eline sağlık. Bir filmle daha tanışmış oldum böylece. Hiç duymamıştım. Ağzımın suyu aktı desem yeri :)

    Daha çok film yazsana bu arada :)

    YanıtlaSil
  2. Gelde izleme bu yorumdan sonra. Eline sağlık. Daha fazla yorum yapsa da olur aslında :D

    YanıtlaSil
  3. Kesin izleyin, hele film sıkıntısı varsa kaçırmayın :) Ama beklentisiz :D

    YanıtlaSil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...