11 Ocak 2011 Salı

Edge Of Darkness (2010) - Özlemişiz Mel'i


2000'lerin başından beri aktör olarak göremiyorduk Mel Gibson'u. Şikayetçi miydim bu durumdan? -Hem evet hem hayır. Bana göre en kötü performansı bile vasat üstü olan bir oyuncuyu, oyuncu olarak görmemek tabii ki kötü ama çok saygın işler yaptı, oyunculuğuna ara verdiren. The Passion of the Christ ve Apocalypto gibi yapımları düşününce, insan arada kalıyor haliyle.

Sırf bu fetret dönemini sonlandırması açısından bile önemli bir film Edge of Darkness. Ama bu pasif önem kazanıcılığıyla yetinmiyor film. Beni her daim canevimden vuran, fedakarlık-intikam temelli bir senaryoya da sahip. Mel Gibson'un en kolay bürünebildiği hikayelerin başında da bu tür varken, ortaya güzel bir şey çıkmamış olması garip olurdu zaten.

Derin devlet konusu olsun, aksiyonu gölgeleyen dramı olsun, gölgelenmiş aksiyonun zıpçıktı gibi başını çıkarıp çıkarıp durması olsun, film en başından beri hep Conspiracy Theory'i (Komplo Teorisi) hatırlattı bana. Mel Gibson'un o kendine has nefessiz kalma jesti de filmin her sahnesine yedirilmiş olunca, iyice ''Hoşgeldin Mel Gibson filmi'' olmuş Edge of Darkness. Komplo Teorisi demişken, izlemeyenlerin kesinlikle izlemesini önereyim. En sevdiğim filmlerdendir.

Filmin konusu zaten herkesçe malumdur; kızı öldürülen bir sivil polisin intikam süreci. Ama konuya sığmayan mükemmel bir dramı içinde barındırıyor film. Dediğim gibi benim zaten yumuşak karnım bu konu. En kötü film bile olsa, konusu bu türdense başka bir gözle bakıyor buluyorum kendimi. Kızınız var, gencecik. Ölüyor, öldürülüyor. Kollarınızın arasında hem de... İnsanın içini paramparça etmeye yetiyor zaten filmin girişi. Konusundan da anlaşıldığı üzere, filmde Taken'in izlerine rastlamak mümkün. Ondaki sürükleyicilikten biraz daha azı var ama o eksikliği ağır dramla fazlasıyla tamamlıyor Edge of Darkness.

Film aslında 1985 yapımlı 6 bölümlük, aynı isimdeki bir İngiliz dizinin uyarlaması. Uzun zamandır aklımdaydı o seriyi izlemek ama bir türlü altyazı gelmedi. Çevirmen bir arkadaş okursa bunu, niyet ederse o diziye seviniriz :)

Bu arada filmin beni, sadece saf dramla vurduğunu düşünmeyin. Araya serpiştirilmiş ufak felsefeciklikler de mevcut filmde. Diyojen'den Fitzgerald'a kadar, dikkatsiz izleyicilerin farkına bile varamayacağı kadar az ama öz vurucu diyaloglara sahip film. Sırf o kısımlar için bile sevdim diyebilirim.

Yönetmenle senariste zaten laf yok. İkisi de gayet usta isimler. Yönetmen zaten diziyi de yönetmişti. Yabancı değil yani hikayeye. Bu tanışıklık güzel bir sinerji oluşturmuş gibi gözüküyor.

İzleyin efendim.

3 yorum:

  1. Harika bir filmdi (: Kahraman Mel :P

    YanıtlaSil
  2. Çağatay Eyyvah Eyvah 2 nasıldı :)

    YanıtlaSil
  3. Ben baya beğendim valla :D sitede eyyvah eyvah 2 ile ilgili yazıyı paylaştım üşenme tık tık :D

    YanıtlaSil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...