8 Ocak 2011 Cumartesi

Fetih 1453 - 2012 De Nerden Çıktı!?


Sakin sakin film filan gelmedi :) Sadece, proje biraz biraz ele avuca gelmeye başlamış. Mart 2010'da vizyona girmesi beklenen bir filmin, vizyon tarihini söylemek bile Ocak 2011'i buluyorsa, varın siz düşünün film gerçekten de söylendiği gibi Şubat 2012'de vizyon görür mü görmez mi!? Önceki yazıda zaten beklentilerimizi iyice töpürlemiştik. Benim için çok da yorucu olmayacak bu sorunun cevabını bulmak :D

Bir de ufak tefek röportajımsı bir şey mevcut. Kusura bakmasın  da, sinema seyircisini hafif saf sanıyor sanırım bu abimiz. Diyor ki, bu zamana kadar hiçbir görüntü yayınlamadık. Güzel abim, o site neydi peki? Hadi onu geçtim duymayan kalmadı filmin 2010'da vizyona gireceğini. Bak ne güzel iletişim kanallarının bini bir para olan bir dünyadayız. Çıkıp söylesene böyle bir şey yok diye. Sen yat yat, sonra sanki dünyadan bihaber gibi çıkıp ''yoo öyle bir şey yoktu'' de. Yemezler beaa... Şimdi biraz üstüne gitsek, ''ya filme çok kaptırmıştım. Oyunculardır, kostümlerdir, senaryosudur vs hiç vaktim yoktu. İnanmazsınız ailemi bile görmüyordum. Onun için hiç bu tür gelişmelere şahit olmadım'' gibi şeyler söyleyip üste çıkmaya çalışır. Yapar yani, beklerim bundan sonra Fatih Aksoy'dan.

Neyse gelişmelere bakalım biraz da. Fatih Aksoy'un dediğine göre önceki görüntülerle filmin alakası yokmuş. Bunu neden dediğini hepimiz biliyoruz değil mi :) Neyse gelişmelere bakıyorduk. Oyunculardan tutun, setler dahil birçok detay belli artık. Oyuncular şuan için çok sönük. Performanslarını çok da merak etmiyorum. Bu filmde kesinlikle usta bir aktör oynamalıydı. Gerekirse ithal edilmeliydi o aktör ama bunlarla başlanılmamalıydı bu projeye. Tek lafımın olmadığı oyuncu İbrahim Çelikkol. Ulubatlı için biçilmiş kaftan neredeyse.

Fatih Aksoy'un ağzından ufak ufak notlar ve setten birkaç fotoğrafla başbaşa bırakayım sizi. Yine de böyle bir projenin -en azından az da olsa- hayata geçmiş olması bile bir hayli sevindirdi bendenizi.

Projeyle ilgili ufak ufak...

İstanbul’un fethine dair bir film daha önce çekilmedi... Sizin bu projeyi gerçekleştirme isteğinizin çıkış noktası neydi?

“İstanbul’un fethini inşallah benden önce kimse yapmaz” diye düşünürdüm... Çünkü bu filmi, ödenmesi gereken bir borç olarak görüyorum. Bence bu güzel topraklarda yaşayan her insanın ecdadına bu borcu ödemesi gerekiyor. Kimileri bu borcu vatanı yöneterek öder, kimileri bu vatanın topraklarını koruyarak. Ben de bu görkemli tarihin filmini çekerek ödemek istedim.

Çekimler ne zaman başladı? Ne zaman gösterime girecek?

Geçen sene Eylül ayında başladık. Çekimlerden 10 hafta önce de hazırlıklarımızı yaptık. Film, üç aşamalı olarak çekiliyor. Birinci etabı; Saray, Vatikan ve kiliseler gibi stüdyo çekimleri... İkinci etap ise geçtiğimiz Mayıs ayında çektiğimiz dış sahnelerdi. Hisar’ın yapımı, top atölyesinin kurulması bu dönemde gerçekleştirildi. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un kapısına dayandığı sahneleri ise Nisan ayında çekeceğiz. 54 günlük kuşatma ve fetih sürecini bitirdikten sonra da 2012 Şubat’ında vizyona gireceğiz.

‘Fetih 1453’e gelecek eleştirilere hazır mısınız?

Pek çok işte olduğu gibi illa ki biz de eleştirileceğiz. Tarihte Fatih Sultan Mehmet ile Konstantin hiç yüz yüze gelmez ama biz iki hükümdarı karşı karşıya getirdik. Şimdi bu sahneye bir sürü tarihçi “Kardeşim bu adamlar tarihte hiç bir araya gelmemiş” diyecek... Oysa ben bu olayı seyirciye bu şekilde anlatmak istedim... Eleştirilerin olması benim derdim değil. Benim tek derdim; her zaman önemsediğim şey olan seyircinin buna nasıl tepki göstereceğidir. Hiçbir zaman 8-10 entelektüel eleştirmene yaranma derdim olmadı. Beni seyircinin değerlendirmesi ilgilendirir.

Kostümler kime ait?

Canan Göknil... Günlerce araştırmalar yaparak bu kostümleri hazırladı. Şimdiye kadar 2 bin 500 kıyafet dikildi. Film bittiğinde yurt dışından gelen zırhlar ve çelik aksesuvarlarla birlikte 6 bin parçalık bir kostüm arşivimiz olacak.
‘Gladyatör’ün müziklerini yapan Hans Zimmer ve ‘Slumdog Millionier’in müziklerini yapan Mısırlı Rahman ile görüşüyoruz. Türkiye’den de birkaç sanatçı ile irtibat halindeyiz.

Bu projeden 20 bin kişi ekmek yiyecek.

Şimdiye kadar filmin 100 dakikasını çektik. 50 dakikalık kısmının rengi ve sesi haricindeki işleri tamamen bitti. Filmin 160-170 dakika olmasını planlıyoruz. Çekimleri bittiğinde, bu projeden toplam 20 bin kişi ekmek yemiş olacak. Sahnelerimiz çok kalabalık... Bir top atölyesi sahnesinde bile en azından 70 kişi oynuyor.

Nerelerde set kurdunuz? Fetih sahnesini nerede çekmeye karar verdiniz?

Buradan TOKİ’ye çok teşekkür ediyorum. TOKİ’nin Ataköy’de bize tahsis ettiği bir arazide top atölyesi ve bir kilise kurduk... Onun haricinde Kemerburgaz'da bir köy kurduk. Köy ve orman sahneleri oralarda çekildi. Kuşatma bölümü içinse şu anda araştırıyoruz. Ya İstanbul’da ya da Akdeniz’de bir yerde yapacağız. n Filmde kullanılan hayvanları nerelerden buldunuz? Prodüksiyon ekibimiz buldu. Çekim yaptığımız yerlerdeki köylüler mandaları getirdi. Develer Edirne’den geldi. Atlar Uşak’taki bir çiftlikten binicileri ile birlikte gönderildi.

‘Fetih 1453’ kaç ülkede ve hangi dillerde gösterilecek?

Avrupa dışında Endonezya'dan Malezya'ya, Orta Doğu'dan Kafkasya'ya kadar bütün ülkelerde gösterilecek. Uluslararası bir ajans ile çalışacağız. Dolayısı ile filmimiz bitince uluslararası alanda görücüye çıkacak. Kaç dilde yayınlanacağı konusuna gelince; Almanca, Flemenkçe, İtalyanca, İngilizce, Fransızca, Arapça, Yunanca ve Rusça kesin.


Veeee en önemli kısım; FOTOĞRAFLAR 


Not: Fotoğrafların orjinal boyutlarına, ilgili fotoğrafın üstüne tıklayarak ulaşabilirsiniz.

1 yorum:

  1. Çok güzel haber. Böyle bir projeden bile haberim yoktu. Neler dönmüş neler :)

    YanıtlaSil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...