4 Şubat 2012 Cumartesi

Chicken Run (2000) - "Tavuk"lardan 'a'bd Eleştirisi

Animasyonsa olay, illa ki stop-motion! İzlediğim en iyi animasyonlar hep bu teknikle yapılmışlardan çıkmış durumda; bir The Nightmare Before Christmas olsun, bir Mary and Max olsun, bir Fantastic Mr. Fox olsun... Süper efektlerdense, tek yaslanabildikleri dayanak senaryosu oluyor zira bu tür animasyonların. Haliyle izlemeye doyamayacağınız şeyler çıkıyor ortaya. Onlardan biri de Chicken Run.

Pek çok kez orasından burasından izlemişliğim vardı. Ama bir türlü adam akıllı izlememiştim. Açık söylemek gerekirse basit animasyonlardan sanıyordum. Ayıp ve de yazık etmişim izlemeyerek. Gülerken gözlerimden yaşlar geldi çoğu sahnede. Öyle kaliteli göndermeler var ki film boyunca. Sadece gülebiliyorsunuz, daha da bir şey yapamıyorsunuz o sahnelerde :)

Senaryosu iyi dedik ama sadece senaryo değil iyi olan. Animasyon filmlerin olmazsa olmazı durumundaki sosyal mesaj vermecilik, bu animasyonda kendisini tekamüle ulaştırmış ve hayat dersi vermecilik olarak tezahür etmiş durumda. "Escape or Die Frying" gibi, "Run, Don't Walk!" gibi pek çok derin mi derin slogana sahip filmin söylemi. Bu söylemin yanında filmin İngiliz yapımı olduğunu ekleyip, mükemmel bir 'a'bd eleştirisi yaptığını da eklemeliyim. Bilmem farkeden sadece ben miyim ama eleştiriyi tavuklar yapınca daha bir katmerli mi olmuş ne? Hani babayiğit geçinen o kadar ülke ile külhanbeylik deyince gerim gerim gerilen yazar-çizer takımının söz konusu 'a'bd oluncaki sessizliğiyle, korkaklığın sembol hayvanı olan tavuklardan gelen böylesine güçlü bir eleştiriyi yan yana düşününce insan ister istemez etkileniyor. Beyinlerine sağlık yapanların!

Peter Lord & Nick Park işbirliğinin mahsulü bu animasyon. Çok normal. Zira çıksa çıksa bunlardan çıkacak bir animasyon Chicken Run. Bir daha sevdim özellikle Nick Park'ı. Kendisi garip ve de sevecen biridir. Aynı zamanda pek de dalgındır. Wallace & Gromit'i bindiği taksinin arka koltuğunda unutmuşluğu vardır bu abinin. Daha sonra taksici durumu farketmiştir de geri getirmiştir filmi ama nedir bu ya, Oscarlık film takside unutulur mu hiç :) Deha insanlar, normal insanları her daim şaşırtıyorlar işte :)

Ve son olarak yine yeniden Türkçe dublajını övelim filmin. Söylemekten bıkmayacağım. Bizim en iyi yaptığımız şeylerden biri bu. Kesinlikle çok iyi oluyor animasyon dublajları. Hatta neredeyse kötü dublaj görmedim. O derece iyiyiz bu konuda. Ama bu film özelinde şöyle bir durum var sanırım. Girişte de söylediğim üzere orasından burasından izlemiştim filmi önceden. Ve bu bakınmaların biri de televizyonda yayınlandığındaydı. Eğer kulağımda yanlış kalmadıysa, bu filmin televizyonda yayınlanan dublajı benim izlediğim dublajdan farklı. Bu izlediğim çok daha iyi durumda. Övgüleri o şekilde yolluyorum, yarın öbür gün izlersiniz, bu muydu iyi dublaj demeyiniz :)

Hasılı, izleyin efenim bu filmi. Ben sevdim, hatta başucuma koydum. Hayırla yad edilecekler arasında bile saygın bir yeri var artık benim için.

7+ / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...