20 Temmuz 2012 Cuma

The Dark Knight (2008) & Monster's Ball (2001)


The Dark Knight Rises öncesi ilk iki filme yeniden tekrar yapmış oldum böylelikle. Üzerine kısa bir şeyler söylemek gerçekten çok zor. Sinema nedir, nasıldır gibi sorulara cevap verme hüviyeti tam manada olmasa da, ya da bu tür bir film olmasa da (bu tip bir iddiası ve konsepti yok manasında), inanılmaz/enfes/kusursuz bir yapım The Dark Knight.

Oyunculukları bile yeterli, filmi övmeye bitirememek için ama filmin en zayıf noktası oluyor oyunculukları. Tabi Joker'e hayat veren Heath Ledger dışında. Bu abi bu filmle beraber, sinema tarihine geçti kolaylıkla. Başarılı ifadesi, en basit ifadeyle, haksızlık olur performansını tarif ederken.

Dilleri lal eyleyen, çok farklı ve görkemli bir film The Dark Knight. Orada burada, sadece bir aksiyon filmi olduğunu söyleyen insanlar görüyorum. Keşke esaslı bir şekilde izleseler ve filmin üzerine kurulduğu, anlatılması zor güzellikteki, senaryoyu tam anlamıyla anlayabilseler; ahlak felsefesini, sosyolojisini...

Yok uzatmayacağım. Lütfen izleyin, diyeyim sadece. Şöyle bir yorumum vardı önceden. Yorum için buyurun; Batman: The Dark Knight (2008) - Why So Serious!?

Batman: The Dark Knight (2008) 10 / 10




Hepimiz, en azından çok çok büyük bir bölümümüz, bu filmi Halle Berry'in aldığı Oscar ile biliyoruz. Tek noktada birleşen eleştirilerden sonra izleyesim kalmamıştı. "Haklıdırlar, aynen söyledikleri gibidir, inanırım" demiştim, Halle Berry'in Oscar'ı almasına. Ama söylemem lazım ki, haksızlarmış. Tamam, ben olsam jüride belki vermezdim en iyi kadın ödülünü ama bir hayli oynamış. Sadece eleştirilen sahneler sayesinde alınan bir ödül değil halihazırda vaki olunan şey.

Film bir hayli güzel. Irkçılık üzerine çok daha güzel filmler var tabi. Bir American History X değil mesela Monster's Ball ama diğer ırkçı filmlerinden çok geride de değil. İşlenişe yer yer hayran kaldığımı söylemeliyim :)

Sanırım burada devreye Marc Foster giriyor. Garip bulurum kendisini. Birbirinden alakasız filmler çeken bir abimizdir. Finding Neverland gibi tamamen nahif duyguların bir filmini çekip sonradan Quantum of Solace gibi saçma bir aksiyon filmi de çekebilir. Daha bunun orijinal mi orijinal bir film kategorisindeki Stranger Than Fictionı var. Var yani, bir gariplik var abide. Diğer yönetmenlerde kolay kolay göremeyeceğimiz bir geçmişi var. Bu film de bu garip geçmişe bir ayrı gariplik daha katmış. Zira diğer filmlerdeki sığlık diyebileceğimiz durum söz konusu değil Monster's Ball'da.

Billy Bob Thornton'un oyunculuğuna hayran kaldım demeliyim. Her ama her sahnede gösterdiği aynı donuk ifadesi, filme çok şey katmış. Kutluyoruz. Tabi bir de Heath Ledger'i anmadan olmaz. Ah yaşasaydı...

Sonuç olarak ağır bir film. Drama sevenler varsa kaçırmasınlar. Zira bulacakları çok şey olacak.

Monster's Ball (2001) 7 / 10

Ufak not: Peş peşe izlediğim iki filmde de Heath Ledger'in oynaması tamamen tevafuk oldu. Ne kadar büyük oyuncu olduğunu bir kere daha ayne-l yakin görmek fazlasıyla üzdü bendenizi. Lütfen yetenekli insanlar depresyondan, dikkatsizlikten vs uzak dursunlar. Lütfen diyorum, lütfen! 28 yaş çok az, çokkkk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...