9 Şubat 2012 Perşembe

Anonymous (2011) - William Shakespeare!?

Sadece İngiliz Edebiyatı'nın değil, tüm dünya edebiyatının açık ara en ünlü ve de etkin ismi desek, herhalde yanlış söylemeyiz William Shakespeare için. Hatta kimsenin karşı çıkacağını bile sanmıyorum bu duruma. O kadar dominant bir hali vardır kendisinin edebiyat tarihinde. Yazdığı şeyler istisnasız zirvededir her zaman. Ne güncelliklerini yitirirler ne de bıkılınırlar...

Genelde tüm büyük yazarlar için şöyle bir durum vardır. Yazdıkları o kadar muhteşemdir ki, kişilikleri her zaman merak edilir. Lakin tarihi kaynaklar bu konuda her zaman çeşitlilik gösterir. İyi tasvirlerin yanında kötü tasvirler de illa vardır her yazar için. William Shakespeare'de ise durum bir tık yukarı taşınmıştır ve kişiliğinin nasıl olduğundan ziyade öyle bir kişiliğin olup olmadığına dair söylentilere evrilmiştir.

Geçen sene başlarında da filmimiz bu konuya değinmek üzere yola çıktı. Olayın sansasyonelliğinden ve yönetmenin büyük bütçeli filmlerin tartışılmaz isimlerinden biri olduğundan yapım daha bir dikkat çekti. Ben de harıl harıl beklemeye başladım. Gerçi Anonymous pek de Roland Emmerich tarzı bir film değildi. Ama filmin söylemi gerçekten dikkat çekiciydi ve bu uyumsuzluk tahminleri bile filmi bekleme şiddetime zeval vermedi.

Aslında Roland Emmerich ki karizması bir kısım için hiçbir zaman var olmamış bir yönetmendir. Bizim gibi genç sayılabilecek nesil için de buna yakındır karizma durumu. Stargate ile canevimizden vurmuştur ilkin bizleri. Sonrasında sevdiğimiz abilerimizden Will Smith'in oynadığı Independence Day'le ne olduğunu yavaş yavaş anlamışsızdır. Ve sonraki filmlerini mütemadiyen 'öylesine' izlemişizdir. Hatırı sayılır filmlerdir diğer filmleri de ama sinemaya bir şey katmadığı yönünde genel bir görüş hakimdir. Hal böyle olunca söylemi bu kadar güçlü olan Anonymous yapımının da altından kalkamayacağı aşikar bir hale bürünüktü baştan beri. Ama ön yargısızlık ilkesi iliklerine işlemiş biri olarak sıfır yargıyla başladım izlemeye filmi.

Öncelikle şunu söylemek lazım. Filmin çıkış noktası olan "William Shakespeare gerçekten de bizim sandığımız kişi midir?" veya "William Shakespeare diye bildiğimiz kişi gerçekten bu oyunları yazan eleman mıdır?" veyahut da "William Shakespeare diye oyunlar yazan o bazılarına göre içkiden, karıdan-kızdan başını kaldırmayan eleman mı bu metinleri yazmıştır?" soruları, filmin en temel omurgası değil. Bir kere buradan kaybetmiş durumda film. Hiçbir şekilde filmin en vurgulu tonu bu değil. Anonymous, tamamen dönem İngiliz Krallığı'nın taht kavgaları üzerine kurulu bir yapım. Buradan bakınca olaya, 2 yıldır beklediğimiz şeyin aslında bir reklam kampanyası olduğunu görüyoruz. Ve bir izleyici olarak kendimi kandırılmış hissediyorum. Öyle veya böyle Roland Emmerich'e sempati duyan biri olarak "bunu yapmayacaktın Roland bıdığı" diyor, bu meseleyi burada kesiyorum :)

Filmin içeriğine girmeyeceğim. Şu kadar söyleyeyim; filmin senaryosu başyapıt bağlamında değerlendirildiğinde oldukça yavan durumda. Zorlama diye tabir edebileceğimiz bir kurgusu var. Sahne geçişleri oldukça sıkıntılı. Oyunculuklar ortalama olarak kötüden biraz iyi. Bunların yanında kostümler ve mekan başarısı muazzam durumda. Roland Emmerich'in bu konudaki başarısına çok az yönetmen haiz durumda. Bunu da belirtmek boynumuzun borcu.

Hasılı prodüksiyonunun altında ezilmiş, kötü de iyi de olmayan bir filmle karşı karşıyayız. Ben yine de izlenmesi taraftarıyım. Farklı bakış açıları her zaman iyidir. İnsana ufuk katar, nefes aldırır. Bunu da fazlasıyla sağlıyor Anonymous.

5 /10

1 yorum:

  1. bn inanmıyorum görünenin gerçekliğine .Neden böyle bilgili(!) bir kişilik için yazılan net ve güvenilir bir eser yok ?Eeldeki verilre göre sözüm ona shakespeare tanımadığı kelimelerle eserler yazmış.bu mümkün değl eğtm durumu es geçilse bile yaşam tarzı bu eserlere handikap bence.kitleler sevmediği durumlara ön yargılı olduğu gibi sevdiği durumlara da objektif bakamıyor ne yazık kı.

    YanıtlaSil

Yorumunuz blog sahibinin onayından sonra yayınlanacaktır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...